16 Aralık 2012 Pazar

PES OYNAYAN KIZIN DRAMI

Twitter' da şu kadın-erkek ilişkileri pek revaçta. Her gün ilişkiler hakkında yeni bilgiler öğrenmek mümkün. En son playstation oynayan kız bir tanedir, maça giden kadın şahanedir diye bir ton yazı okudum. Olacak şey mi ki bu? Sen adam için giyin süslen sonra kalk play station başına rövaşata atmaya. Nasıl bir fedakarlık ki bu sevgilin seviyor diye saatlerini onca küfürün, onca bağırmanın içinde bir konsolun başında geçir? Yok bence, bunun pek bir oluru yok. Olmasın da zaten. İlişkinin selameti için sen, erkek arkadaşının en yakın askerlik arkadaşı boyutuna hiç geçme. İpin ucu bir kaçtı mı önce kendini play station konsolunda, iki gün sonra dertleşeceği biraderi gelemediği için onun yerine seni çağırdığı rakı masasında, üç gün sonra da kapının önünde buluverirsin.  Olay bu kadar basit ve nettir. Nasıl mı?

İtiraf edeyim, hem cinslerim alınıp kırılmasın ama erkekler ne söylese haklı. En zor, en anlaşılmaz türüz bence dünya üzerinde. Öyle ki ben bile olaylara karşı ne tepki verdiğimi, niye verdiğimi çözememişken, içten içe deli gibi analiz yapıp dışarıdan da hiç bir şey yokmuş gibi tebessüme devam ederken bir de adamdan beni anlamasını bekliyorum, ayıp! Ama erkekler öyle mi? Çoğu olaya verdikleri tepki aynıdır. O etek giyilmeyecek dendiğinde sittin sene giyilmez. Senin gibi 'hadi bugünlük böyle oluversin' onların lugatında bulunmaz. Sen üç gece öncesi 'Arkadaşlarının yanında neden elimi tutmadı? Kesin beni sevmiyor, benden utanıyor' un tribini üç gün sonra aklına gelip atarken, o trip atma hakkını anında kullanır kükrer,evrim geçirir ve eski haline sönerek geri döner. Yani onlar bu kadar anlaşılır, biz de bu kadar karmaşıkken  bizim için kurallar sıralanamazken (çünkü konu aşk olunca bir halimiz bir halimizi tutmaz), erkekler için ise dünyanın kuralını sıralayıverirsin. 

Play station kuralı da işte bu kurallardan bir tanesi. Sevgili olarak tüm üstüne düşeni, tüm cephanelerini tüm tersanelerini bu ilişki uğruna feda ettiysen bileceksin ki özünde 'sevgili'sin, kız arkadaşsın. Onun her şeyi olamazsın ki. Herkesin özel zamanları, kendine ayırdığı vakitleri kaybettirmeden yaşanılan ilişki aslında uzun ömürlü olan. Sen nasıl kız arkadaşlarınla yaptığın dedikodu yemeklerinde erkek arkadaşını getirip masanın baş köşesine oturtamıyorsan, bırak onun da özel alanları kendine kalsın. Bir koltukta iki karpuz hiç bir zaman yürümemiş, sevgilisiyim ama erkek arkadaşlarıyla olduğu gibi benle de mutlu olur, en yakın kankası da olabilirim çabası hiç bir zaman yürümedi, yürümüyor ve ebediyen yürümeyecek. İki karpuzu da düşürüp haşat etmeden, varsa böyle bir çabanız yol yakınken dönün. PES' ini en yakın arkadaşıyla oynasın, küfrünü maçta onlarla edip deli gibi tepinsin, rakı masasında dertleşip sarhoş olup sabah da kafa kafaya sızsın. Sınırlarını biliyorsa zaten hayatının büyük bir kısmını sana ayırmış demektir, bu kadarcık özel alan hakkını da Sezar' a verelim çok mu=)

PS: Bir rivayete göre erkek erkeğe takılmanın dozunu kaçırıp, sevgilisini unutanların sonu da resimdeki amcalar gibi oluyormuş, sabah akşam evde kendi başlarına takılıyorlarmış yalnız yalnız. Bilginiz olsun=)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...