2 Nisan 2012 Pazartesi

KİŞİSEL İMAJ YÖNETİMİ

Bu haftadan itibaren ara ara kişisel imaj ve stil yönetimine dair birkaç bilgiyi sizinle paylaşmaya karar verdim. Sonuç olarak bu blogda ya da binlercesinde yeni çıkan trendler, moda akımları, stil ikonları ve dahası hakkında sayfalarca bilgi sunuyoruz siz okurlara. Ancak blogumun ana başlığında da yazdığım gibi 'Stil yansımadır, stil yaşam tarzınızdır.'. Yani giydiğiniz her kıyafet, tercih ettiğiniz markalar, duruşunuz, kıyafeti taşıyışınız hepsi sizi yansıtır... Düşünün moralimiz bozuk olduğunda nasıl yansır hemen bu giyimimize? Dolabın başına geçip ne bulduysak giyip çıkmak isteriz. Özellikle eşortmanlara gider elimiz, gelişi güzel üzerimize geçirip o günü atlatmak isteriz. Bu yüzden önemli olan kişisel imaja dıştan değil, içten başlayarak yön vermektir. Yani bir nevi farkındalık yaratmak da denebilir buna. Bu farkındalığı bir kez hayatınıza soktunuz mu bu artık sizin kontrol mekanizmanız olur. Kişisel imaj yönetiminizi belirler ve önünüze çıkan seçenekleri, imajınızın doğrultusunda elemenizi ya da tercih etmenizi sağlar.



Çok somut bir örnek üzerinden gitmeyi düşünüyorum şimdi. Mesela bazı yönetmelikler vardır, örneğin memurlar için. Mutlaka hatırlayacaksınız bir kaymakam ilçeye veda ederken bir gece düzenlenmişti şarkılı, dansözlü:) Daha sonra yönetmeliklere uygun davranmadığından kaymakam hakkında soruşturma açıldı. Peki bunun altında yatan algı neydi? Kaymakam imajının sahip olduğu otorite, güç ve ciddilik ile bu sözü edilen gecenin örtüşmemesi, ters düşmesi. Her ne kadar bunlar profesyonel yaşamda sıklıkla duyduğumuz kurallarmış gibi dursa da kişisel yönetimde de bu önemli bir yere sahiptir. Çünkü her birey bir markadır ve markaların yönetilmeye ihtiyacı vardır. 

Yine kaymakam örneğinin üzerinden gidersek, sadece sosyal yaşam yönetmeliklerinin yanı sıra tabi ki herkesin bildiği gibi bir giyim yönetmelikleri de mevcuttur. Örneğin mutlaka kravat şarttır, koyu takım elbise olmazsa olmazlardandır. Çünkü sahip oldukları güç ve otoriteyi karşı tarafa yansıtmak için kıyafetlerin dilini kullanırlar, bu gayet açıktır. 

Sonuç olarak kişisel imaj; beden dili, duruş gibi kavramları kapsasa da kıyafet ve dış görünüş ile omuz omuza yürür. Çünkü tanımadığımız bir insanı gördüğümüz ilk 10 saniyede hemen yüzü ve kıyafetleri ilgimizi çeker. Kıyafetlerine, renk uyumlarına(biz farkındayız ya da değiliz renklerin üzerimizdeki etkisi büyüktür) ve stillerine bakarak hemen o insan hakkında konuşmadan bir görüş elde edebiliriz. Konuşmaya başladıktan sonra görüşümüz ya desteklenir ya da yanıldığımızı anlarız(örneğin çoğumuz şu cümleyi kurmuşuzdur; 'kız çok güzel ama konuşmasın':)). Boşuna dememişler 'İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, fikirleriyle uğurlanır diye.' Ancak bazen fikirlerimizi aktaracak zaman bulabilecek kadar şanslı olmayabiliriz. Bu durumda tek silahımız dış görünüşümüz, bunu iyi kullanın:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...